Diğer Branşlarda olduğu gibi müzik eğitimi de disiplinli ve istikrarlı çalışma gerektirir. Yetenek ancak bu ikisi olduğu sürece gelişir. Bununla ilgili olarak müzik ve ritim kulağı olmayan bir kişinin bu eksiğini kulak eğitimiyle tamamlamak mümkündür. Hatta hiç müzik kulağı olmayan kişiye bu eğitim ile müzik bölümü kazandırmak mümkündür. Dolayısıyla müziğe, dansa veya diğer branşlara yeteneği yok tabiri yanlış bir tabirdir.
İnsan isterse disiplinli, istikrarlı çalışarak ve severek bir işi yaparsa o alanda uzmanlaşır ve yeteneği gelişir. Bu bağlamda; “Herkes bir enstrüman çalabilir ve profesyonel anlamda dans edebilir.”
İnsanı insan yapan değerlerin en başında güzel sanatlar gelir.
Müzik; insanın kendini ifade etme biçimidir.
Çocuklar olabildiğince erken yaşta müzik ile tanıştırmış olmak, çocuğa sosyal, kültürel, psikolojik ve fiziksel açıdan bir çok katkı sağlar. Çocuğunuzun bir enstrüman çalmaya yönelmesi, müzik kulağının gelişimini sağlamakla birlikte eğitimini ve sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Her çocuğun özellikle kendisini en iyi ifade edebileceği enstrümanı seçmesi, grup halinde müziksel, bedensel etkinlikler yapması uyum ve işbirliği içerisinde sosyalleşmesi yönünde önemli bir yere sahiptir. ilginin peşinden gelen algılama yeteneğinin gelişmesi, farklı türlere farklı bakış açıları, iyi ve kötüyü ayırt etme becerilerinin kazanımını sağlar.
Müzik eğitimi, bir niteliğin kazanılmış olmasından da öte müzik yeteneğinin keşfedilmesi motivasyon ve mutluluk sağlar. Bu sayede eğitime daha fazla sarılan çocuk için yararlı bir döngü oluşur.
Bu döngü zamanla hayatın bir parçası haline gelir; kişilik ve sosyal gelişim açısından faydalıdır.
Tiyatro bütün duyulara hitap eden ve insanlığın kişiliğini oluşturan takım çalışmasıdır.
Tüm bu özellikleri sayesinde sanat dalları içinde üstün bir yere sahiptir. Tiyatro hayatın bir yansımasıdır.
Tiyatroda sahnelenen her oyun gerçek hayata dair kazanımların soyutlanmış halidir Aklı bedeni ve ruhu her yönden geliştirir ve gereken hayata hazırlar. Tiyatroda sahnelenen her oyun gerçek hayata dair kazanımların soyutlanmış halidir. Aklı bedeni ve ruhu her yönden geliştirir ve gereken hayata hazırlar. Tiyatroda enstrüman kişinin vücududur. Tiyatro eğitimi bu enstrümanıen iyi şekilde kullanmayı öğretir. Bunun sonucunda kişi sahneden indiğinde bile kullanmayı öğrendiği enstrüman sayesinde özgüvenle hareket eder. Tiyatro sayesinde iletişimini güçlendiren kişi insan ilişkilerinde de beceri kazanır. Sonuç olarak tiyatro eğitiminin iyi ve yeterli olduğu toplumlarda, kişiler arasında ki iletişim güçlü, değerlerin aktarım kolay milli ve manevi hisler daha kuvvetli olur.
“Herkes bir enstrüman çalabilir ve profesyonel anlamda dans edebilir.” bunun için hangi yaşta olursanız olun Vals sanat merkezimize gelerek dilediğiniz sanat dalıyla etkileşime geçebilirsiniz.
Kurucu Müdür
Alper Tunga BURHAN